İstanbul Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçim dönemi boyunca kullanacağı afişlerin yasaklandığını duyurdu. Bu karar, hem siyasi tartışmalara hem de kamuoyunda çeşitli tepkilere yol açtı. İmamoğlu’nun siyasi kampanyası, daha önce birçok kez gerginlikler yaşamış olan İstanbul'da tehlikeli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Başsavcılığın bu yasak kararının ardında yatan nedenler ve sonuçları, kent dinamiklerinde önemli etkiler yaratabilir.
Başsavcılığın almış olduğu yasak kararı, belirli bir gerekçeye dayandırılıyor. Resmi açıklamalara göre, afişlerin bazı hukuki normlara aykırı olduğu ifade ediliyor. Bunun yanı sıra, şehirdeki seçmenlerini etkileme amacıyla hazırlanan bu tür görsellerin, kamu düzenini bozma ihtimali taşıdığı belirtiliyor. Siyasi reklamların ve kampanya afişlerinin, yasal düzenlemelere uygun olması gerektiği vurgulanırken, İstanbul gibi büyük ve yoğun bir yerleşim yerinde bu tür uygulamaların daha dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiği dile getiriliyor.
Özellikle, seçim dönemlerinde kullanılan afiş ve pankartların, bazı bölgelerde aşırı yoğunluk yaşanmasına neden olduğu ve bu durumun trafik güvenliği açısından risk oluşturabileceği ifade ediliyor. Başsavcılığın bu konudaki ciddiyeti, İstanbul'daki toplumsal huzuru koruma amacı taşıyor gibi görünüyor. Ancak, bu durumun siyasi bir jest mi yoksa hukuki bir gereklilik mi olduğu tartışmaları devam ediyor.
Ekrem İmamoğlu, yapılan yasak kararına tepki göstererek, bu durumun İstanbul halkının demokratik haklarını kısıtlamaya yönelik bir adım olduğunu belirtti. İmamoğlu, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamalarda, “Bizler halkımızın iradesini temsil ediyoruz. Afişlerimiz, halkımıza ulaşma yolunda önemli bir iletişim aracıdır. Bu yasak, sanki başka bir siyasi amaç güdülüyormuş gibi algılanıyor” ifadelerini kullandı. İmamoğlu’nun destekçileri de bu duruma büyük bir tepki göstererek, İstanbul'daki demokratik ortamın zayıflatılmaya çalışıldığına dikkat çekiyor.
Son olarak, İstanbul kamuoyunda hissedilen bu durum, siyasi arenada gerginlik yaratırken, seçim sürecinin nasıl etkileneceği konusunda belirsizlikler yaşanmasına neden oluyor. İmamoğlu'nun bu süreçteki tutumu ve açıkça belirttiği demokrasi yanlısı tavrı, gözlemciler tarafından yakından takip ediliyor.
Yasak kararının detayları ve uygulama şekli konusunda İstanbul Başsavcılığı tarafından daha fazla bilgi verilmesi bekleniyor. Ancak, bu olayın İstanbul'daki siyasi atmosferi ve kampanya dönemini nasıl etkileyeceği merakla bekleniyor.