Son dönemde hac ibadeti için ülkemize gelmek isteyen ziyaretçilerin karşılaştığı zorluklar, hem dinî özgürlükler hem de erkek-kadın cinsiyet eşitliği üstünde derin tartışmalara yol açtı. Türkiye genelinde uygulanan yeni güvenlik ve kontrol önlemleri, Son hac döneminde 75 binden fazla kişinin "izinsiz hac" gerekçesiyle geri gönderilmesine neden oldu. Bu durum, birçok vatandaşın ve hacı adayının meraklı gözlerle takip ettiği bir konu haline geldi.
Konuya dair detayların daha iyi anlaşılabilmesi için, öncelikle geri gönderme sürecinin arka planına bakmak gerekiyor. Hac ibadeti, milyonlarca Müslüman için büyük bir önem taşırken, Türkiye’nin özellikle son yıllarda bu konuda aldığı önlemler dikkat çekiyor. Hac için yapılacak başvurularda ve girişlerde yaşanan sorunlar, özellikle izinsiz olarak yapılan hac girişimleriyle ilgili ciddi endişeleri de beraberinde getirdi.
Türkiye'nin sunduğu hac kontenjanlarının sınırlı olması ve organizasyon eksiklikleri, izinsiz hac girişlerinin önünü açtı. Yüzlerce kişi, çeşitli sebeplerle izin almadan hac ibadetini yerine getirmek amacıyla ülkemizi geçmek istedikleri esnada, güvenlik güçleri tarafından tespit edildi. İzin belgesi olmadan ülkeye giriş yapan hacı adaylarının, yolculuklarıabilecekleri bazen zorlu şartlar ve sağlık sorunları altında geri gönderilmeleri, ibadetlerini yerine getirmeyi planlayanlar için büyük hayal kırıklığına neden oldu.
Bu olumsuz durumdan etkilenmemek ve hac görevini yerine getirmek isteyenler için, gerekli izin belgelerinin nasıl alınacağına dair bilgiler paylaşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Hac için öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan resmi başvurular aracılığıyla izin talep edilmesi gerekiyor. Her yıl belirli tarihler arasında kabul edilen hac başvuruları, belirlenen süre içerisinde yaptırılmadığı takdirde, hac kontenjanlarından yararlanma imkânını kaybetmek de mümkün. İzin belgeleri, uygun şartları sağlayan hacı adaylarına verilirken, her adayın kayıt ve onay süreçlerine dikkat etmesi gerekiyor. Böylelikle izinsiz hac girişlerinin önüne geçilmiş olacaktır.
Sonuç olarak, 75 binden fazla kişinin geri gönderilmesi durumu, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Hac ibadetinin yerine getirilebilmesi için gereken izinlerin alınması ve belgelerin eksiksiz olması gerektiği gerçeği, bir kez daha gözler önüne serildi. Hac sezonunun getirdiği kalabalıklar ve karmaşa, yaşanan olumsuz deneyimlerin önüne geçmek adına rejeneratif bir yaklaşım gerektiriyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, bu gibi durumların bir daha yaşanmaması için önceden alacağı tedbirlerin daha etkili olacağı öngörülüyor.
İzinsiz hac girişlerinin hem dinî hem de kurumsal açıdan ciddi sonuçları olabileceği inkar edilemez. Dolayısıyla bu konunun, sadece hac döneminde değil, yıl boyunca da dikkatle takip edilmesi gerektiği düşünülmektedir. Ziyaretçilerin huzurlu bir şekilde ibadetlerini yerine getirmeleri için gereken bütün koşulların sağlanması, hem dinî bir görev hem de sosyal bir sorumluluktur.