Hizbullah, son günlerde ABD ve İngiltere'nin Yemen'e düzenlediği saldırılara yönelik sert bir kınama yaptı. Lübnan merkezli bu siyasi ve askeri grup, yapılan saldırıların uluslararası hukukla ve insani değerlerle çeliştiğini belirterek, bu tür eylemlerin bölgedeki istikrarsızlığı artıracağını vurguladı. Hizbullah, Yemen halkının barış ve huzur içinde yaşama hakkına sahip olduğunu dile getirerek, saldırıların bir an önce durdurulması gerektiğini söyledi.
Yemen, 2014 yılından beri devam eden bir iç savaşın etkisi altında. Ülkede yaşanan çatışmalar, hem insani hem de ekonomik açıdan derin yaralar açtı. ABD ve İngiltere'nin Yemen'e yönelik saldırıları, bu karmaşık durumu daha da kötüleştiren unsurlar arasında yer alıyor. Saldırılar, özellikle Husi güçlerin kontrolündeki bölgelere yönelik gerçekleştirilmektedir. Bu saldırıların ardında, terörle mücadele iddiaları ve bölgedeki stratejik çıkarlar yatıyor. Ancak, Hizbullah ve diğer birçok grup, bu eylemlerin masum sivilleri hedef aldığını ve uluslararası kolluk kuvvetleri tarafından kabul edilen insani kurallara aykırı olduğunu savunuyor. Yemen'deki çatışmaların sebebi, yalnızca iç politikalarla sınırlı kalmayıp aynı zamanda bölgesel güç dengeleriyle de sıkı bir şekilde bağlantılıdır. Bu bağlamda, ABD ve İngiltere'nin müdahaleleri, daha geniş bir savaşın parçası olarak değerlendirilmektedir.
Hizbullah, yaptığı açıklamalarda, Yemen'deki savaşın yalnızca yerel bir çatışma olmadığını, küresel güçlerin müdahaleleriyle derinleşen bir trajedi olduğunu vurguladı. Saldırılar sonucunda ölen sivillerin sayısının giderek arttığını belirten grup, bu insanlık dramının durdurulması için acil çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti. Hizbullah liderleri, uluslararası toplumun bu durum karşısında sessiz kalmaması gerektiğini, aksine Yemen halkına destek vermesi gerektiğini savunarak, "Yemen, yalnızca bir savaş alanı değil; bu topraklarda insanlık onuru da yok olmaktadır" dedi. Ayrıca, uluslararası medya ve insan hakları örgütlerinin bu konudaki sessizliğine de dikkat çekerek, kamuoyunun daha fazla bilgi edinmesi için bu tür kritik konuları gündeme taşımalarının önemine vurgu yaptı.
Hizbullah'ın kınama mesajı, yalnızca bölgedeki gelişmelere ışık tutmakla kalmayıp, dünya genelindeki savaş karşıtı grupların da dikkatini çekti. Birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu, Yemen’e yapılan saldırılar konusunda endişelerini dile getirirken, bu durum uluslararası ilişkilerde yeni bir tartışma başlattı. Savaşın getirdiği tahribatlar, yalnızca savaş alanlarında değil, aynı zamanda dünya üzerindeki barış ve güvenlik dinamiklerinde de derin etkiler bırakmakta. Gelişmelerin yakından takip edilmesi, bu tür müdahalelerin tekrarlanmaması için büyük bir önem arz ediyor.
Sonuç olarak, Hizbullah’ın ABD ve İngiltere’nin Yemen’e yönelik saldırılarını kınaması, sadece bir tepki olmanın ötesinde, bölgedeki çatışmaların derinlemesine anlaşılması bakımından da kritik bir adımdır. Yemen’in geleceği, uluslararası işbirliğine ve diyalog süreçlerine bağlıdır. Dünya, Yemen halkının acılarına duyarsız kalmamalı ve kalıcı bir barışın sağlanması için gereken adımları atmalıdır. Hizbullah’ın çağrıları, bu bağlamda önemli bir farkındalık yaratma potansiyeline sahiptir.